Her gün elimizden, olmayan lokmamızın kırıntılarını toplayan, içiyorsanız zevkinize sigarayı ve içkiyi, bizde böyle zamlar yaparız keyfi yatı, ekonominin medet umduğu vergiler ve zamlarla bu ülke yönetiliyorsa bu işin sonu gelmiş demektir!
Hükümet çöpten yiyecek yiyenleri, bölük, bölük sınırdan ekmeğimizi bölmeye gelen göçmenleri, okula giden öğrencilerin beslenme çantalarını boş götürmelerini, mutfakta boş tencere kaynatıp aç yatanları görmüyor, çünkü ekonomide yapılan hatalı politikaların dümeni boşalttığını da görmüyor, görüyorsa da yönetmeye ekonomik olarak gücü yetmiyor artık! Hani benden önce ne yaptılar, bir çivimi çaktılar dediği, iki sarhoş diyerek ülke itibarını dünyaya yayan lider ve kahramanlarımızın yaptığı yatırımları sata sata yaşadığı lale devrini bitirenler, unutmasınlar ki o beğenilmeyen dönmeler Osmanlının borçlarının da ödendiği dönemlerdi, o zor şartlarda ülkenin itibarını kurtarmışlardı! Ya bugün neler oluyor, ülke ne durumda ekonomik olarak, ne tür çifte standartlar yaşanıyor, sınıflar arasında nasıl bir uçurum yaratılmış!
Bilerek Finans ekonomisini inatla yürütüp ben ekonomistim diyenler, her ağızını açıp bir kelam ettiğinde ekonomiyi dibe itmeye devam ettiği gerçeğini örtüleyerek geriye dönük algı yaratmaya çalışmaktadırlar!
Neredeyse güzel günler göreceğiz çocuklar diye bilecek kadar ülkeyi güllük gülistanlık göstermenin artık algı politikalarıyla yürümediğini görmeli ve gereken zamanı harcamadan ülkenin ve milletin geleceği için ülkeyi seçime götürmelidir diyor milletimiz.
Çocuklarımız sokakta açız aç diye bağıracak durumda, emekli dışarı çıkıp bir bardak çay biçemez durumda, gündelik çalışan işçiler kazançlarının tamamıyla ancak eve kuru ekmek götüre bilecek durumuna düşmüş ama gelin görün ki siyasi oyunlarla ülke oyalayarak sefillik ve açlık kapısına teslim etmiş hükümet gerçekleri konuşmaktan kilometrelerce uzağa gitmiştir!
Yarın geç olacaktır, borçlanma maliyetleri ülkenin kaldıramayacağı seviyeye çıkmış, tüm ekonomik göstergeler, günlük değişmeye abone olmuş, yönünü kaybetmiş, hergelen maliye bakanı komedi ustası çıkıyor, milletin aklıyla oynuyor!
Bu ülkeyi yönetenler faiz sebep, enflasyon sonuçtur tezini üstüne basa basa inatla yürütenler, her alınan ekonomik karaların kapitalistlerin işine gelmekte, millet vergi veriyor, inim inim inliyor, zenginler korumalı kur uygulamasından paşalar gibi geçiniyor, pes yani millet açız aç diyor, hizmet kime para babalarına! BU böyle gitmez artık, açlık can çekişecek duruma getirdi emekliyi, dar gelirliyi, asgari ücretliyi!
Akaryakıt sebep, ithalat sebep, döviz sebep, Finans ekonomisi sebep, tarım politikaları sebep, teşvik politikaları sebep, yandaş firmalar sebep, maliyeti yüksek sanayi üretimi sebep… Geriye ne kaldı peki! Hangi doğru kaldı peki!
Faizle getirilen, bulunan kredilerin gerekli yatırımlara yatırılmadığı, yandaşların korunduğu sözde yatırımlara yönlendirilip, garanti ödemenin yükünün millete yüklendiği ve üretimin olmadığı bir ülkede, bu sayılanların var oluşunun kendisi yanlış yönetmekten geçmektedir!
Bu ülkenin geleceğinin teminatı, siyasi yapının figürlerinin yüklendiği siyasi sorumluluktan geçiyorsa, ülkede bir güven ortamı yaratılmalı! Ülke insanı devletinin baba olduğu gerçeğini yeniden kazanmalı, milletin yönettiği yani milli iradenin sahip olduğu parlamenter sisteme ve tam demokrasiye geçilip, ülkenin geleceğinin iyiden iyiye kararmasını önlemek için sandık güvenirliğinin teminatı olan yüksek adalet anlayışının teminatıyla, hemen seçime gidilmelidir! Daha ülkemizde birazda olsa demokrasi varken, daha da geç kalınmadan!
HABER: ERDAL DEMİR