Efeler Belediyesi tarafından düzenlenen 1.Efeler Kitap Günleri, vatandaşların yoğun ilgisi ile devam ediyor.
Ülke genelinden 90 yayınevi ve farklı alanlardan 100 yazarın katılımıyla 10 gün sürecek edebiyat şöleninin 8’inci gününde usta kalemler okurlarına imza dağıttı ve kent sakinleriyle söyleşilerde buluştu. Pınarbaşı Mesire Alanı’nın eşsiz doğasında kitapların ayrıcalıklı dünyasına yapılan yolculuğun 8’inci günü saat 10.00’da kitap stantlarının ziyarete açılmasıyla başladı. 13.00-19.00 saatleri arasında; Aydoğan Yavaşlı, Tuğrul Keskin, Ercan Karakaş, Özgür Özgülgün, Talat Avcı, Şahin Yıldırım ve Mustafa Ünver okurlarına imza dağıttı ve fotoğraf çektirdi.
Saat 15.00’te tiyatro oyuncusu ve yazar Özgür Özgülgün, ’Özgür Abi’yle Tarihe Yolculuk’ isimli söyleşide Efelerli öğrencilerle geldi. Özgülgün, Aydın’a gelmiş olmanın kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi. Usta oyuncu, “Size baktığım zaman aydınlık insanların yüzlerini görüyorum. Felsefe, en güzel düşünceler ve hikayeler dünyaya Aydın’dan yayılmış. Çünkü Aydın Miletos Antik Kenti’nde doğan felsefe insanlığa en güzel armağan. Felsefe okuyunca ne olur? İnsan kendisini sorgular, çok güzel sorular sorar vatanına milletine ailesine çok güzel evlatlar olarak yetişir. Atatürk’ümüzün de dediği gibi geçmişini bilmeyen toplumlar geleceğini oluşturamazlar. Bu topraklarda eğer felsefe doğduysa, yeşerdiyse, buradan tüm dünyaya yayıldıysa bizim en güzel en mutlu duygumuz bu olmalı diye düşünüyorum. Ne kadar güzel bir belediye başkanınız var sizin için böyle etkinlikler düzenliyor” diye konuştu.
Kendisini heyecanla izleyen ilkokul öğrencilerine hitaben, “Ben bir tiyatro oyuncusuyum ama aynı zamanda sizin gibi değerli arkadaşlara da tam 23 kitap yazdım. Bu kitapları yazdıktan sonra da okullarda çocuklara etkinlik yapıyorum. Bana sorarsanız ‘tiyatrocu olmak nasıl bir duygu?’ diye. Dünyanın en güzel duygularından biri. Sahneye çıktığınız zaman bir gün avukat oluyorsunuz, başka bir gün doktor oluyorsunuz, günün birinde öğretmen oluyorsunuz. Çok güzel, çok eğlenceli, çok keyifli.” sözleriyle sanatın ve tiyatronun güzelliklerini anlattı. Özgülgün etkinliğin geri kalan bölümünde çocuklar için kurguladığı tarihi hikayeleri kendine özgü üslubuyla anlatarak izleyicilere neşeli anlar yaşattı.
Saat 16.00’da şair, tiyatro oyuncusu, gazeteci ve yazar Sunay Akın, sahne aldı. ’Yüz Yüze’ adlı söyleşisini Efelerli kitapseverlere sunan Akın, kitapların duruşuyla bile insanları aydınlattığını, içindekiler kadar kapağıyla dahi bilgi düşmanlarını korkuttuğunu söyledi. “Hamaset ve şovenizm ile vatan sevgisi olmaz bilgi ile olur. Her farklı düşünce bir enstrümandır ve her enstrüman çok güzeldir. Okudukça bildiklerimi yıkıp yeniden kuruyorum. Soru sormak bilgiye ulaşmayı sağlar. ‘Sora sora Bağdat bulunur’ sözünde ‘Bağdat’ bilgiyi ifade eder. Eskiler bilgiye ulaşmanın yolunun sormaktan geçtiğini bilirler. Adalet, bilginin altındadır, zafere ancak bilgi ile ulaşılır. Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli ekonomidir’ dememiş, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür’ demiş. Ülkedeki ekonomik durum da aslında kültürel gelişmişlikle bağlantılıdır” sözleriyle bilginin ve ona en kolay ulaşma yolu kitapların önemini vurguladı.
Saat 17.00’de Arama ve Kurtarma Derneği (AKUT) kurucusu ve yazar Nasuh Mahruki, ’Türkiye Depremlere Neden Hazırlanamıyor? Nasıl Hazırlanabilir?’ söyleşisinde konuştu. Birçok kitabı olmasına rağmen hafızalarda hala taze bir yer tutan deprem konusunda söyleşi yapmaya karar verdiğini söyleyen Mahruki, “Deprem hakkında ne kadar konuşsak da yine de yeterli olmuyor maalesef. Biliyorsunuz Türkiye’nin deprem gerçeğiyle ilk tanışması 1939 yılındaki Erzincan depremiyle oluyor. 33 bin yurttaşımız hayatını kaybediyor. Kuzey Anadolu fay hattını ilk defa fark ediyoruz. 60 yıl için de 7-8 tane 7’den büyük deprem yaşayıp 17 Ağustos’a ulaşıyoruz, 12 Kasım’da Düzce’ye kadar gidip bu depremler İstanbul’un kapılarına dayanıyor. Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve başka aktif fay hatları da var. Büyük fay hatları üzerinde bulunan bir ülke Türkiye. Ancak biz deprem ülkesi değilmiş gibi yaşıyoruz. Fay hatları hareketli bir coğrafya. Burada yaşıyorsak depremle yaşamayı öğrenmeliyiz, öğrenmezsek bedelini öderiz” dedi.
Şehirleşmenin dağlık bölgelerde yapılması gerektiğini ovada, yumuşak zeminde yapılmamasını söyleyen Mahruki, “Tarım alanları imara açılmaz diye bir kural yok. Tabii ki açılabilir ancak buralarda çok katlı yapılara izin vermemek gerekir” diyerek yatay mimarinin önemine dikkat çekti.
Mahruki’ye Aydın’da 7 büyüklüğünde deprem riski olduğunu söyleyen Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, “Biz kentsel dönüşüm yapmak zorundayız. Binalarımızın dörtte üçü çok eski. Hiç yönetmelik olmayan dönemde yapılmış binalarımız var. Biz Hatay’dan daha kötü oluruz. Gelecek beş yıllık planımızda kentsel dönüşüm olmadan burada yaşama riskimiz çok fazla. Tek amacımız kentsel dönüşümü gerçekleştirmek. Bunu yapmamız gerekiyor. Belediye olarak bir müdürlük kurduk. Arkadaşlarımız plan ve proje yaptılar, sahaya çıktılar, çalışma yapıyorlar. Bir bulvarımız var ara sokaklarına insan bile giremez deprem olsa. Oralara büyük yollar yapıp caddeler açacağız, ara sokakları daha geniş hale getireceğiz. İnsanların 150 metrekarelik güvensiz bir konutta yaşamak yerine 90-100 metrekarelik güvenli bir konutta yaşamayı tercih etmesi gerekiyor. Aksi halde çok zor günler geçirebiliriz” dedi.
Mahruki, Atay’ın sözleri üzerine “Şu an yapacağımız her şey o gün geldiğinde güvenliğimizi artıracak ya da azaltacak sonuçlara yol açacak. O yüzden bu kentsel dönüşüm çok önemli. İşiniz zor ama halkın desteğiyle bu iş olur” diye konuştu.
Günün son etkinliği saat 18.00’de düzenlendi. Zehra Ünüvar’ın moderatörlüğünü yaptığı Ahmet Zeki Muslu’nun konuşmacı koltuğunda oturduğu, ’Ahmet Zeki Muslu Romanlarında Tarihsi İzlek’ isimli söyleşide Aydın tarihini, kültürünü, yaşantısını kitaplarında okuyuculara aktaran Muslu, eserlerini izleyicilere tanıttı ve oluşma sürecini anlattı.
Okuma ve yazma serüvenin şiirlerle başladığını söyleyen Muslu, “Çine Lisesi’nde okuduğum dönemde Ali Rıza Ertan isimli bir öğretmenle tanıştım. Benim şiir kültürümü belli bir kanala yönlendirdi. Hocamın verdiği kitapları okudum, şiirler, öyküler yazmaya başladım. Şiirlerimi Attila İlhan’a göstermiş hocam. Attila İlhan hocama ‘bu çocuğu bırakma bu çocukta şair mayası var’ demiş. Demokrat İzmir Gazetesi’nde genç yaşta şiirlerim çıkmaya başladı ve ben Ege’nin tanınan şairlerinden biri oldum” diye konuştu. Son 4 yıldır Efeler Belediyesi Kültür Yayınları’nın yayın kurulundaki görevinden bahseden Muslu, “Orada da güzel çalışmalarımız var 17 kitabı basıma hazırladık. ‘Telli Kurşun Yarası’ diye bir kitabı basıma hazırladık. ‘Efelerden Haber’ adında bir kitap hazırladık, Kemal Özkan’ın eksikliği çekilen bir eseriydi. Son 15 gündür de Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılı için bir eser hazırlıyoruz. Çalışmalarımız devam edecek” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, söyleşilerin ardından katılan konuk yazarlara teşekkür edip çiçek takdim etti. İlçede ilk kez düzenlenen 1. Efeler Kitap Günleri 8 Ekim Pazar gününe dek sürecek.