Aydın’da yaşayan ayakkabı tamir ustası Sezer Beytosun (49), kendisini dünyaca ünlü roman kahramanı Robin Hood’a benzeterek dükkanında unutulan ayakkabıları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor.
Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 49 yaşındaki Sezer Beytosun, 4 metrekarelik atölyesinde ayakkabı tamiri yaparak mesleğini ilk günkü heyecan ile devam ettiriyor. Çırak olarak geldiği atölyede mesleğine usta olarak devam eden ayakkabı tamir ustası Sezer Beytosun, 35 yıllık meslek hayatında ise tamir edilmesi için dükkanına bırakılan ve unutulan ayakkabıları ise ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor. Son olarak dükkanında yaklaşık 4 çuval unutulmuş ayakkabı çıkartan Beytosun, “Bir nevi zenginden alıp fakire veriyoruz” diyerek yardımlaşmanın önemine de dikkat çekti. Unutulan ayakkabılar ile ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldüren ayakkabı tamir ustası Beytosun’un dayanışma örneği ise dünyaca ünlü roman kahramanı Robin Hood’a benzetildi.
Ustalığını aktaracak çırak bulamadığını ifade eden Beytosun; “İlkokulda çıktıktan sonra 11 yaşında çırak olarak bu mesleğe başladım. Çıraklık, kalfalık ve ustalık olarak 35 senedir aynı yerde çalışıyorum. Bu işi abim yapıyordu. Ben de yanına çırak olarak girdim. O daha sonra bu işi bıraktı, ben kaldım. Yani abim benim ustamdır. O günden bu yana da çırak girdiğim dükkanda usta olarak devam ediyorum. Artık yetiştirecek çırak bulamıyoruz. Yetiştireyim istiyorum ama gelen yok. Benim oğlum dahi bu işe yanaşmıyor. Ustalık bitiyor artık. Benden sonrası yok yani” dedi.
Tamir edilmesi için bırakılan ancak unutulan ayakkabıların işyerini doldurduğunu belirten Beytosun; “Yıllardır o kadar çok ayakkabı tamiri yaptım ki, tamirini yaptığım ayakkabıları sahipleri zamanında almaya gelmeyince iş yerim ayakkabılarla doldu. Ayakkabıları bırakıyorlar, ‘yarın gelirim’ diyorlar gelen giden olmuyor. Ne telefon numarası oluyor ne adresi. Tamiri yapılan ayakkabılar da elimizde kalıyor. Atmak istesen atamıyorsun da. Yaklaşık 4 çuval unutulan ayakkabı vardı. Çoğunu ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Dükkanın önüne sergi gibi açtım. Ayakkabıların bazılarını da köyüme götürdüm ve oradaki ihtiyaç sahibi olanlara verdim. İçeride şuan 20 çifte yakın ayakkabı kaldı ve sahiplerini bekliyor. Sahipleri gelmezse onları da ihtiyaç sahiplerine dağıtacağım. Yaklaşık 3-4 ay bekliyorum ayakkabıları almaya gelen olursa diye. Esasen odamızın da verdiği ‘1 ay içerisinde alınmayan ayakkabılardan mesuliyet kabul edilmez’ diye bir talimat var. Biz yine de 3-4 ay bekliyoruz. 1 sene gibi gelmeyenlerin ayakkabısını genelde fakirlere veriyorum. Ayağında ayakkabı olmayan, alacak gücü olmayan vatandaşları yolda gördüğüme veriyorum ayakkabıları. Aslında zenginden alıp fakire veriyoruz bir nevi” dedi.
“Bir umut bekliyorum”
Unutulan ayakkabıların sahiplerinin gelmesini ve bir umut yaptığı masrafı çıkarabilmeyi beklediğini ifade eden Beytosun; “Bir umut ayakkabıların sahibi gelir de yaptığımız masrafı çıkarırız diye bekliyoruz. Ayakkabıyı tamir için bırakıyorlar, malzeme harcayıp yapıyorsun ama alan yok. İşin garip tarafı hazır tabanlar çürüme yapıyor. Bu sefer benim yaptığım malzeme de emeğim de boşa gidiyor. Cepten zarar yazıyor. Mesleğimizin güzel yönleri de var böyle sıkıntılı tarafları da oluyor. Çoğu müşterimiz ayakkabılarını teslim alırken ödemesini yapıyor. Böyle olunca unutulan ayakkabıları tamir edince masrafları da malzemeleri de bizim cebimizden gidiyor” dedi.