Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle, YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen 2021-2022 Akademik Yılı açılış törenine katıldı.
Toplu Akademik Yıl Açılış Törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve devlet erkanının yanı sıra Bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili Kurum Başkanları, Büyükelçiler ve bütün üniversite rektörleri ile öğrenciler katıldı.
Törende ilk olarak Prof. Dr. Ali Tüfekçi’nin yönetimindeki İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Senfoni Orkestrası tarafından müzik dinletisi yapıldı. Ardından ’Yükseköğretim’ başlıklı Türk Yükseköğretimi’nin gelişimini ve şu anki mevcut durumunu anlatan bir video gösterimi gerçekleştirildi.
Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin Akademik Açılış Yılı Töreni’nin son 5 yıldır Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde icra edilmekte olduğunu ve bu törenlerde ’YÖK Üstün Başarı Ödülleri’nin tevdi edildiğini hatırlatarak, 2021-2022 eğitim-öğretim yılının ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği destekler ile son yirmi yılda üniversitelerimizde fiziksel alt yapı sorunlarının büyük ölçüde yoluna konulduğunun, buna ek olarak her geçen sene daha fazla sayıda öğrencinin yükseköğretime ulaşabilme imkanına kavuştuğunu belirten Özvar, "2010 yılında 3 milyon 480 bin öğrenci sayımız 2021’de 8 milyon 241 bine ulaşmıştır. Üniversiteli gençlerimizin yarısı kız öğrencilerden oluşmaktadır. Yükseköğretim kurumlarımızda eğitim ve öğretim imkanından sadece Türk öğrencileri değil, aynı zamanda sayıları yaklaşık 250 bini bulan uluslararası öğrenciler de yararlanmaktadır. Bu gelişmelere ek olarak üniversitelerimizde toplam öğretim elemanı sayımız ise son 10 yılda yüzde 80 artarak 102. 682’den 181. 272’ye ulaşmıştır. Artan talep karşısında bir yanda programlarının kalitesinden ödün vermeden öğretim alanını zenginleştirmek diğer yanda ihtiyaç duyulan yüksek profilli öğretim elemanı sayısını artırmak gibi zor fakat birbirini tamamlayan iki misyonu başarmak zorundayız" dedi.
Küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik dönüşümler ile iklim değişikliği gibi hayati öneme sahip gelişmelerin, yükseköğretimde gelecek 10 yılı hedefleyen güçlü bir vizyon ortaya koyulmasını ve bunu kararlılıkla uygulanmasını zorunlu kıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hem hükümet olarak bizim sağlayacağımız destekler hem de üniversitelerimizin kendi geliştirecekleri kaynaklarla, böyle bir vizyonu hayata geçirebileceklerine inanıyoruz. Salgın döneminde, sağlıktan sanayiye pek çok alanda, bu konuda gereken altyapıya ve ufka sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık taklit ve takip edici olmaktan çıkıp belirleyici ve yönlendirici konuma gelmemiz gereken bir döneme girdik. " şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yükseköğretimin uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği, ayrıcalıklı bir hizmet olduğunu ifade etti. 1990’lı yılların sonunda dahi Türkiye’de 18-22 yaş aralığındaki gençlerin net okullaşma oranının yüzde 15’lerin altında olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf yükseköğretim kurumu sayımızı 207’ye çıkardık. Türkiye’de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Üniversite sayısındaki artışa paralel olarak akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Aynı dönemde üniversite öğrencisi sayımız da 1, 6 milyondan 8, 4 milyona yükseldi. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 15’i değil yüzde 44’ü yükseköğretime ulaşabiliyor" dedi.
Eğitim ile kalkınma arasındaki güçlü bir ilişkiyi inandıklarını ve bu ilişkiyi kurdukları hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe, bilgi ve kabiliyetleri arttıkça, ülkemizin siyasi, sosyal ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yaygın ve güçlü eğitim kurumlarına sahip ülkelerde refah da artıyor. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması bu şekilde ortaya çıkacak refahın da adil ve dengeli dağılması anlamını taşımaktadır" diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından, üniversitelerdeki bilimsel araştırma ile gerçekleştirilen çalışmaları, projeleri, tezleri ve topluma hizmet faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla YÖK tarafından ilk kez 2017-2018 eğitim öğretim yılında verilen YÖK 2021 Üstün Başarı Ödülleri, ödül almaya hak kazanan akademisyenlere ve üniversitelere verildi.