Adı Adalet ve KALKINMA olan bir siyasi parti 18 yıldır Türkiye’de iktidarını sürdürüyor. Türkiye’yi yönetiyor…
18 yılda 2 kez ülkenin anayasası değiştirildi. 2010 anayasa değişimiyle “Yargı tarafsız ve bağımsızlığını yitirdi.” İddia makamı doğrudan iktidara bağlandı. Yargıçların önüne hak, hukuk ve adaleti oluşturma konusunda ciddi engeller kondu. Yargıç ve savcının özlük hakları başta olmak üzere tüm varlık ve güvenceleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun başkanı olan Adalet Bakanı’na teslim edildi. Kısaca HSK’nin başkanı Bakan ve yardımcısı, dolayısıyla kurulun hâkimi oldular! AKP iktidarı zamanında yeni hâkim ve savcılar liyakate, bilgiye, adaletin oluşması için meslek etiğine ve her şeyin önünde insani ahlaka uygun olan kişilerden seçilmedi. AKP kademelerinde yer almak öncelik ve özellik oldu! Militan, partili yandaşlar seçildi!
Hal böyle olunca Türkiye’de yargıya olan güven azaldı! Bugün ülke nüfusunun yüzde 82’si yargının bağımsız olmadığına ve taraflı hareket ettiğine inanıyor. Adaletin olmadığı yerde bırakın barışı, yaşama sevinci dahi olmaz. Korkunun varlığı insanların yaşamını umutsuz hale getirir. Nitekim gelecek kaygısı, vatandaşlık aidiyet duygusunu zedelemiştir…
Demokrasi öncelikle iki temelin üzerinde güçlenir!
1-Laiklik
2-Evrensel
hukuka dayalı bağımsız ve tarafsız yargı!
Şimdi AKP, hukukun en önemli unsuru olan savunmayı da ele geçirmek istiyor! FETÖ’nün yapmaya çalıştığı BAROLAR ile ilgili düzenlemeyi şimdi iktidar yapmaya çalışılıyor. Görülen o ki; adeta FETÖ hâlâ yönetimi yönlendiriyor! Şimdi AKP, “Çoklu Baro” adıyla gündemde yer eden yeni baro sistemini, baroların itirazlarına rağmen yasalaştırmak istiyor. Yapılan savunmanın bağlı, bağımlı ve çok başlı oluşmasını sağlamak. Amaç belli; savunma ve iddia kurumlarını zayıflatarak tüm yargıyı tek elin emrine vermek!
Bu duruma müsaade etmek istemeyen barolar Ankara’ya ‘Savunma Yürüyüşü’ başlattılar. İstanbul Barosu başta olmak üzere bulundukları illerden yola çıkan İzmir, Antalya, Denizli, Diyarbakır, Trabzon, Mersin, Adana, Kocaeli, Malatya ve Eskişehir Barosu Başkanları olmak üzere 61 baro adalet yürüyüşü gerçekleştirdi. Ancak Türkiye’nin farklı kentlerinden yola çıkarak ‘savunma’ için yürüyen baro başkanlarını Ankara valilince verilen talimatla, polis şiddet kullanarak kentin girişinde durdurdu! Barolar yaptıkları yürüyüşle anayasal haklarını kullandılar! Oysa iktidar, hukukçuların yasal hakkını kullanılmasına bile tahammül edemedi. Bu durum iktidarın büyük panik içinde olduğunu gösteriyor. Adalet için yürüyenlere iktidarın gösterdiği şiddet, Türkiye için kara bir lekedir! İktidar saldırısına karşı yek vücut hale gelen baro başkanları gece gündüz direnerek Anıtkabir’e gitmeyi başardı!
AYM Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk süresini aştığını ve özgür bırakılması gerektiğine karar verdi. Yetkililerden hâlâ tık yok! Muhtemelen iktidarın talimatını bekliyor. Yani Adalet iktidarın 2 dudağı arasında çıkacak sözlerde! Tıpkı dünyaya kötü örnek olan gazetecilere yapılan muamele gibi…
AKP iktidarında evrensel hukuk kuralı olan “MASUMİYET KARİNESİ” yok sayıldı! Bu nedenle Türkiye’nin hukuk sistemi yargısız infazlarla doldu.
Adında Adalet olan bir parti Türkiye’deki adaleti yok etti. Şimdi ortağının “Demokrasi olmasa da olur” dediği bir iktidarla yönetiliyoruz…
Bu iktidar rejimi de değiştirdi. Artık yargı, yasama ve yürütme tek elde… Hak ve özgürlük sınırları iyice daraltırdı! Eşitlik kavramı ve farklılıkların güvence altında alınması kaldırıldı! Aynı haklara sahip eşit yurttaş anlayışı yerine, köken, dil, din mezhep hatta cinsiyete ve yaş farklılıkları yok sayıldı… Cumhuriyet tarihinde görülmemiş inkar politikası uygulanıyor. Türkiye’de, Türkler, Aleviler, devrimciler, kısaca düşünen ve sorgulayan her insan dışlanıyor.
Size bol bol ekonominin çöküşünü aktaran sayılar verebilirim. Ancak gerek olmadığını biliyorum.
Siz okuyucularım, hayatın içinde hangi ekonomik koşullarda yaşadığınızı zaten biliyorsunuz!
Kalkınma durdu.
Ekonomi çöküşte.
İşsizlik had safhada!!!
Kısaca; adı kalkınma ve adalet olan bir parti 18 yılın sonunda Türkiye’de adaleti de, kalkınmayı da yok etti.
GEÇMİŞ OLSUN!
