Yaşam her gün yeni bir boyuta mahkûm! Bu boyutu şekillendiren de insanın kendisi! Hayrıyla ve Şeriyle birlikte.
Neredeyse bir buçuk yıl oldu Pandemi illetiyle yaşayalı. İnsanlar nasılda her zor ve tehlikeli şeye karşı bağımsızlık yaşıyor! Avusturya’da, Belçika’da aşı karşıtları bile bile direniyorlar ve insanlığın u illetten kurtulmaması için adeta direniyorlar! Mutasyon üzerine mutasyon geçiren görünmez düşman bir tek kurşun yemeden tüm dünyayı hatta dünyanın babasını bile kuşatmış durumda! Sebep? Sebep insan ne yazık ki!
Anadolu medeniyetinin ve insanının büyük Moğol zulmünden kırıldığı dönemde Moğolların kuklası durumuna gelmiş Konya’da Selçuklu sarayından alınan en büyük destek sayesinde bu kıyımda Anadolu Türkmenlerini kırıp, on binlercesini katletmişler! Peki, o dönem bu katliama karşı kimler direnmiş? Hâce Bektaş-ı Veli
ÖNCELİKLE; “Hacı” değil, “Hâce” Evet… Aslı böyledir ama o’nun söylemlerini ve hayat felsefesini “eline, beline, diline sahip ol” diyerek basite indirgediğimizden ötürü, hacılıktan, hocalıktan çok daha ciddi ve üstün bir sıfat olan “Hâce” sıfatını da “hacı” olarak değiştirmiş, dönüştürmüş bir toplumuz…
Şüphesiz ki Hâce Bektaş-ı Veli’nin bu sözleri günümüzde kullanıldığı anlama geliyor olsa da, aslında bu söz daha başka bir derinlik içeriyor…
HACE Anadolu Türkmenlerine o dönem şartlarını göz önüne aldığımızda derin bir mesaj veriyordu. Şöyle ki; Hâce Bektaş Veli’nin dönemi Anadolu’nun Moğol istilası ile yanıp kavrulduğu, ihanetin, kahpeliklerin kol gezdiği bir dönmedi.
Konya’daki Selçuklu Sarayı Moğolların kuklası haline gelmişti. Moğol istilasına direnen, örgütlenen Türkmenler Selçuklu Saray yönetiminin Moğol işbirlikçisi yöneticilerin ihaneti sonucu devlet eliyle katledilir olmuştu… Bunun en bilinen örneği Karamanoğlu Mehmet Bey’dir!
Selçuklu sarayının Mevlana’nın tesiriyle Farsçayı resmi yapmasına karşılık; Karaman oğlu Mehmet şöyle bir, “Bugünden sonra Divanda, dergâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır…”fermanı” yayınlamıştı. Aynı zamanda devletin içinde ki Moğol işbirlikçileri ile de amansız bir mücadeleye girmişti. Bunların en ünlüsü, yıllarca Moğol istilasına destek veren, işgalci Moğolların kuklası olan, Selçuklu sarayının kukla olmasında ve de devletin resmi dilinin farsça olmasında büyük rolü olan Mevlana ve çevresidir.
Karamanoğlu Mehmet Bey bunlara karşı mücadele etmiş ve şehit olmuştur. Moğollar-Selçuklu Sarayının işbirlikçileri- Dini kullanan Mevlana, üçlüsüne karşı bayrak açan biri de, “Ahi Evran”dir… Ahi Evran(evren) da tıpkı Karamanoğlu Mehmet bey gibi Türk ve Türkmen düşmanı bu şer ittifaklarıyla mücadele etmiş ve şehir düşmüştür.
İşte Hâce Bektaş Veli’nin bu sözlerinin altında bir Türk Milletinin kavgası, bir milletin mücadelesinin özü yatar…
HACE “ELİNE SAHİP ÇIK” derken, “İline, vatanına sahip çık demiştir”
“BELİNE SAHİP ÇIK” derken “Bel” “topraktır”. Toprak Türk milleti için kutsaldır. “TOPRAK ”Vatandır.
Hâce, Türk Milletine toprağına, Vatanına sahip çık demiştir! Toprak bellenirse yani işlenirse ürün veriri… İşini, toprağını boş bırakma, uğraşından geri kalma, toprağını işe, üretim yap toprağına sahip çık demiştir.
HACE BEKTAŞ ,”Diline sahip çık” ifadesindeki “dil” ağzımızın içindeki organ değil, konuştuğumuz dildir. Yani lisanımızdır. TÜRKÇE DİLİMİZDİR… Lisanına, güzel Türkçemize sahip çıkın ki Farsçanın resmi dil olması karşısında dilimiz, lisanımız kaybolmasın demiştir. HCE BEKTAŞ-İ VELİ…
Ne güzel şeyler söylenmiş ne güzel değerler bırakılmış geriye. Lakin manasını kavrayan çok az ileri gelen insanımız olmuştur. 2021 yılının geriye bıraktıklarına nede güzel atıfta bulunmuşlar…
O zaman; Ahi Evran gibi ol, ”beline” sahip çık…
Karamanoğlu Mehmet Bey gibi ol, “diline” sahip çık…
Mustafa Kemal ATATÜRK gibi ol, eline/beline/diline sahip çık…
2021 de kaybettiğimiz değerlerimiz çiftçinin, ziraatçının, esnafın, küçük sanayicinin, emekçinin, emeklinin, öğrencinin, dar gelirli vatandaşın ve ulusumun değerlerinin kendisidir! 2022 de milli iradenin parlamentoda yeniden kazanılıp, halkın iradesinin iktidar olduğu, katılımcı ve sivilleştirilmiş, demokratik ilkeleri genişletilmiş ve iyileştirilmiş demokrasinin hüküm sürdüğü yeni bir yıla kucak açılması dileğimle ulusumun yeni yılını kutluyorum…